İpeğin tarihçesi

07-02-2025 23:24
İpeğin tarihçesi

On BİN YILLIK TARİH ve ÜÇ BİN YIL KORUNAN SIR,İPEK



İpek ile ilgili en eski buluntular 8500 yıl öncesine, Çin'in Jiahu kentindeki Erken Neolitik Çağ mezarlarındaki dayanamakta olup mezarlarda tarih öncesine ait, ipeğin yapısındaki çözünmeyen bir protein olan  ipek fibroinin biyomoleküler kanıtlarına ulaşılmıştır. Daha yeni arkeolojik buluntularda ise  ipekböceği deseniyle oyulmuş ve 6000 ila 7000 yıllık olduğu düşünülen küçük bir fildişi kupa ve alt Yangzi Nehri boyunca bulunan alanlardan gelen eğirme aletleri, ipek iplik ve kumaş parçaları  bize aslında ipekçiliğin kökenlerinin daha da eski olduğunu ortaya koymaktadır.  İpek hakkında bilinen en eski yazılı referans, Anyang'daki MÖ 1600'den yaklaşık MÖ 1050'ye kadar varlığını sürdüren Shang Hanedanlığı bölgesinde bulunan bir bronz parçadadır. Zhejiang'ın Yuyao kentindeki Hemudu kültürüne ait alanlarda, MÖ 4000'li yıllara tarihlenen ilkel bir dokuma tezgahının parçaları da görülebilmektedir . 1927'de  yapılan arkolojik kazılarn birisi olan Çin'in kuzeyindeki Shanxi Eyaletinde Sarı Nehir kıyısında yapılan kazılarda çıkarılan yarım ipekböceği kozasının MÖ 2600 ila 2300 yıllarına ait olduğu düşünülmektedir. Kozanın türü , evcilleştirilmiş ipekböceği Bombyx mori olarak tanımlanmıştır  Tüm bu arkeolojik buluntular ipeğin neredeyse 10 000 yıllık bir geçmişine işaret eder görünüyor.
 

İpeğin bugünkü anlamda işlenebilmesinin ve günlük hayata girmesi ve bunun bir sır olarak muhafaza edilemeye başlaması için neredeyse beş asır geçmesi gerekecekti. Üç bin yıldan fazla bir süre boyunca Çinliler tarafından  tarihin  gizlilikle korunan sırlarından birisi olan İpekçilik ve İpek üretiminin çoğu insan tarafından bilinmeyen uzun ve renkli bir tarihi vardır. Konfüçyüs'ün 'des'inde bahsedilen bir efsaneye göre, yaklaşık MÖ 2700 yılında, İmparator Huang-Ti'nin karısı Prenses Si-Ling-Chi, çay fincanına bir ipek böceği kozası düştüğünü fark ettiğinde bir dut ağacının gölgesinde oturuyormuş ve on dört yaşındaki nedimesini çağırmış ve  incecik iplikçiğin ucunu eline verip yürümesini söylemiş

Hizmetkâr prensesin dairesinden çıkmış, avluyu geçmiş, saray kapılarını aşıp kendini Yasak Şehrin dışında bulmuş ve koza tamamen çözülene kadar yarım mil kadar daha yürümüş kırlarda. İmparatoriçe, kozadan çıkan uzun iplik ve dokunduğunda ortaya çıkan küçük güzel kumaş parçasından o kadar büyülenmişti ki kocasından kendisine bir dut ağacı bahçesi vermesini istemiş. Hanımlarını ipek böcekleri toplamaya ve yetiştirmeye teşvik etmiş ve hikayeye göre  ipekçilik sanatının bu küçük kaza ile başladığı ifade edilir. Prenses Si Ling-chi ipeği keşfettikten sonra ulusu üç bin yüz doksan yıl boyunca bunu bir sır olarak sakladı.

                                                                    Mawangdui mezarından çıkarılan, ipek kumaş işlemeli  Vaat Mesajı deseninden yapılmış 2.000 yıllık bir Çin parfüm çantası.

Vietnam halk masalında ise ipek için bir başka efsane dillendirilir. Bu halk masalına göre, ipekböcekleri başlangıçta korkunç efendilerinden kaçan ve dağ tanrısı tarafından korunduğu dağda yaşayan güzel bir hizmetçiydi. Bir gün, cennetten şehvet düşkünü bir tanrı kadınları baştan çıkarmak için Dünya'ya indi. Onu görünce ona tecavüz etmeye çalıştı ama kız kaçmayı başardı ve dağ tanrısı tarafından saklandı. Şehvet düşkünü tanrı daha sonra dağın etrafına bir ağ tuzak kurarak onu bulmaya ve yakalamaya çalıştı. Guanyin'in kutsamasıyla kız o ağı güvenli bir şekilde midesine yutmayı başardı. Sonunda, kötü tanrı diğer gök gürültüsü ve yağmur tanrılarını çağırarak ona saldırmalarını ve kıyafetlerini yakmalarını ve onu bir mağarada saklanmaya zorlamalarını ister. Çıplak ve üşümüş olan kız ağı tükürdü ve uyumak için battaniye olarak kullandı. Kız uykusunda ölmüş, başkalarına yardım etmeye devam etmek istediği için ruhu ipek böceklerine dönüşmüştür.
Mitoloji Koleksiyonu

Efsaneler konu olan bu değerli ipeği  veren ipek böceği yumurtasını Çin’den çıkarmak isteyenler derhal ölümle cezalandırılıyordu. Çinliler 4000 yıldan fazla bir süredir ipeği en lüks kumaş olarak görürler. Sınırlı ve gizli  üretimi nedeniyle başlangıçta, yalnızca imparatorların giymesine izin verilen ipek kumaşın kullanımı daha sonra, ayrıcalık en yüksek rütbeli kişilere kadar genişletildi. Saray içinde, imparatorun beyaz ipekten bir cübbe giydiğine inanılır; dışarıda, kendisi, baş eşi ve tahtın varisi, toprağın rengi olan sarı giyerdi. Giyim ve aksesuar malzemesi olarak ipek kullanımı Çin'de çok kesin bir kodla düzenlenmiştir. Örneğin Tang hanedanı ve Song hanedanı, toplumdaki işlevlerine göre bürokratların çeşitli kademelerini belirtmek için renk sembolizmini kullanmış ve belirli ipek renkleri yalnızca üst sınıflarla sınırlandırılmıştır. Üretim teknikleri iyileştiğinde ise kullanımı yaygınlaşmıştır. İpek, altından daha değerli kabul edilmiş ve bir para biçimi olarak kullanılmıştır.

Daha sonra Çinliler ipek yapım sürecindeki önemli aşamalarını deneye yanıla geliştirmişlerdir. İlk olarak deneyimleyerek buldukları şey, krizalitin (veya pupanın) güve olarak ortaya çıkmadan, kozanın etrafındaki ipeğe zarar vermemesi için kozanın içinde boğulması gerektiğiydi. Bu bugün de ipeğin maalesef temel üretim yöntemlerinden birisidir.

Çin bu deneyimleri yaşar ipek üretir, sonraki yüzyıllarda kumaşları bir şekilde batıya ulaştığında Batı, ipek ve onu üreten insanlar hakkında çok az şey biliyordu, bildikleri bazı şeyler de doğru değildi. Romalı tarihçi Plinius, MÖ 70'te Doğa Tarihi'nde "İpek, suyun yardımıyla yapraklardan tüylerin alınmasıyla elde edilirdi..." diye yazmıştır.

İpek, çok erken bir zamanda diğer ülkeler tarafından çok aranan değerli bir meta haline gelmiştir. Aslında İpek ticaretinin , İpek Yolu'nun MÖ 2. yüzyılda resmen açılmasından önce başladığına inanılıyor.Zira  yapılan arkolojik kazılarda MÖ 1070  civarlarından kalma olduğu düşünülen, Teb ve Krallar Vadisi yakınlarındaki Deir el Medina köyünde ipekle kaplı bir Mısırlı kadın mumyasının bulunması muhtemelen ipek ticaretinin en eski kanıtı olarak değerlendirildiğinde ipek ticaretinin İpek yolu açılmadan bir asır önce var olduğunu işaret ediyor.

MÖ 6. yüzyılda Kiros'un hükümdarlığı altında, ipeğin  İpek yolu ile geniş Pers İmparatorluğuna, Fenike'ye ve ortadoğu coğrafyasına  ve Lübnan’a ulaştığı biliniyor. Öyleki Lübnan'daki ipek geleneğinin tarihi de Sidon ve Tyre'daki Fenikeliler tarafından Murex kabuğundan çıkarılan ve imparatorluk kumaşlarındaki mor ipeği üretmek için kullanılan ünlü mor boyanın yaklaşık 2600 yıllarına dek uzanır.

MÖ 2. Yüzyıla geldiğimizde, Çin imparatoru Han Wu Di'nin elçileri, ipekler de dahil olmak üzere hediyeler getirerek batıya, Pers ve Mezopotamya'ya kadar seyahat etmeleri bu ticareti pekiştirmiştir.

Yine MÖ 2. yüzyılda Batı Han döneminde askeri maaş bordrolarından askerlere para birimi olarak kullanılan düz ipek kumaşlardan oluşan desteler halinde ödeme yapıldığı bulunmuştur. Han Hanedanlığı döneminde ipek, salt bir endüstriyel malzeme olmaktan çıkıp, kendi başına mutlak bir değer haline gelmiştir. Çiftçiler vergilerini tahıl ve ipekle ödemişlerdir. İpek, memurlara ödeme yapmak ve olağanüstü hizmetleri için tebaayı ödüllendirmek için kullanılmaya başlanmıştır. Değerler, altın pound'larıyla hesaplandığı gibi ipek uzunluklarıyla hesaplanmış çok geçmeden, yabancı ülkelerle ticarette kullanılan bir para birimi haline gelmiştir. İpek kullanımı Tang döneminde de devam etmiştir. Bu ek önemin, üretimdeki büyük artışın sonucu olması mümkündür. İpek, Çin kültürüne ve  diline o kadar derinlemesine girmiştir  ve günümüze ulaşagelmiştir ki, bir üniversite mezununun bilmesi gereken kelime sayısı yaklaşık 5000 dir ve bu mandarin "alfabesinin" en yaygın 5.000 karakterinden 230'unun  simgesi ipektir.

   
Ancak üretimin tüm gizliliklerin korunmaya çalışılmasına rağmen göçler, hediyeler, ilişkiler ve ticaret yollarının da açılmasıyla bu sırları korumak da zorlaşmıştı.Oluşan bu yeni şartlar nedeniyle Çinliler de ipek üretimindeki tekellerini kaybetmeye başlayacaklarıdı. 

İpekçilik, Çinli göçmen dalgaları ile MÖ 2.yüzyılda şuanki Kore bölgesine ulaşmıştır. Daha sonra dünyanın diğer yerlerine de ulaşmış olsa da, ipek üretim sanatı, İpek Yolu MÖ 114'te açılana kadar Çin ile sınırlı kalmıştır.Yaklaşık 100 yıl sonra da  İpek, çeşitli kanallarla Batı'ya ulaşmıştır. 

Antik Romalıların ipekle ilk kez ne zaman tanıştıkları tam olarak bilinmemekle birlikte, çok değerli bir malzeme olan ipeğin halk arasında yaygınlaşmasının uzun zaman almış olması da muhtemeldir.

Tarihi kayıtlara göre MÖ 53 yılı gibi geç bir tarihte Roma askerlerinin, Carrhae Muharebesi'nde (şimdiki Harran)  Part birliklerinin taşıdığı parlak ipek bayrakları görünce öylesine şaşırdıklarını ve panik içinde kaçtıkları yer alır ki bu da muhtemelen Romalıların ipeğe hiç aşina olmadıklarını göstermektedir.

Ancak yukarıda belirtilen ticaret yoları, göçler ve hediyeler ile dolaşıma giren ve İpek Yolu üzerinden ithal edilen ipek, yıllar sonra sonunda varlıklı Romalıların ayırt edici özelliği haline gelir. Öyle ki  MS 3. yüzyılda, Roma İmparatoru Heliogabalus'un sadece ipek giyerdi. Roma imparatorları, zaman zaman iktisadî nedenlerle ipeğin erkekler tarafından giyilmesini yasaklamışlardır. Çünkü Bizans’ta ancak VI. yüzyılın ortalarında başlayan ipek üretimi saray erkânı, din adamları ve zengin sınıfın lüksünü karşılamaya yetmiyordu.

5. yüzyılda bir Çinli prenses, Taklamakan çölünün güney kenarı boyunca uzanan İpek yolunun üzerinde bir vaha olan Hotan Kralı ile evlenmek üzere nişanlanmıştı. Çok sevdiği kumaştan mahrum kalmayı reddeden prenses, ipekböceklerinin Çin dışına çıkarılmasına getirilen yasağı çiğnediği ve nişanlısı krala verebilmek için başlığına bir koza ve birkaç dut yaprağı sakladığı söylense de yine bu değerli sırrın o dönemde Hotan sınırları içinde kaldığı ve Batı’ya ulaşmadığı bilinmektedir.

Erken ortaçağdan İstanbul’un fethine kadar geçen süre içinde Avrupa pazarına hakim olan ve önceleri Çinden getirtilen ipek kumaşlara bağlı olan Bizans ipeği, MS 550 civarında, ipeğin önemini farkeden imparator Justinianus emriyle Çin’e gönderilen iki Nasturi keşiş tarafından içi boş bambu çıtalarında sakladıkları ipekböceği yumurtalarını Bizans İmparatorluğuna getirerek Bizans kilisesi ve devleti, üretimi tekeline alarak ve sırrı kendilerine saklayarak imparatorluk atölyelerinin kurulması ile başlayan süreçte gelişerek ün kazanmıştır.

O zamandan sonra, ipekböcekçiliği Bizans İmparatorluğu'nda, özellikle ipek böceği yetiştiriliciği için gerekli olan dut ağaçlarının yetiştirildiği ve dolayısıyla ipekböceğinin de yetiştirildiği  Suriye ve Lübnan'da gelişti.Yaklaşık olarak MÖ 2. Yüzyılda Çin dışındaki ülkeler tarafından farklı yıllarda tanışılan ve kullanılan değerli bir meta olan ipek kumaşın yaklaşık  yedi asır sonra Çin dışında üretilebileceği bir yer ortaya çıkmıştı. Bu girişim ile Orta Doğu'da bir ipek üretiminin ilk adımları atılır ve belli bir kalitedeki  Çin ipeğini kullanan bu  pazarda Çin’in gücünü zayıflatır. Diğer taraftan, özellikle Orta Doğu pazarı için Çin'de dokunan yüksek kaliteli ipek tekstiller, Batı'da ki talep nedeniyle yüksek fiyatlar getirmeye devam etti ve bu nedenle İpek Yolu boyunca ticaret daha önce olduğu gibi devam etti. Yukarıdaki tarihsel arka plan özellikle Lübnan’ın bu kırsal ve geleneksel kesiminde gerçek bir toplumsal devrime yol açar. Gaston Ducousso'nun 1912'de yayınlanan "Suriye ve Lübnan'daki ipek endüstrisi" adlı kitabında, Beyrut'taki Fransız Konsolosu Lübnan'da en az 183 iplik fabrikası saymıştı. İpek kozalarının ve ipeğin Beyrut limanından Marsilya'ya taşınmasının, Lübnan'daki deniz taşımacılığı acentelerinin temellerini atmıştır. Benzer şekilde, ipek kozası satın almak isteyen aracılara ve tüccarlara verilen krediler, finansal ticaret merkezlerinin kurulmasına zemin hazırlamış, bu da ilk Lübnan bankasının kurulmasına ve Beyrut limanının gelişmesine yol açmıştır. 19.asırın başlarında ipek sezonu binlerce Lübnanlı için büyük bir tarımsal-endüstriyel etkinlikti. Lübnan'nın GSYİH'sinin %50'si ipek ticaretinden geliyordu. 

Şu anda kaliteli ipek endüstrisinin bulunduğu İtalya, ancak 12. yüzyılda, Bizans’dan yaklaşık altı asır sonra İkinci Haçlı Seferleri zamanında, Konstantinopolis'ten 2000 yetenekli ipek dokumacının getirilmesiyle ipek üretimine başlamıştır. Bu süreç içinde 1147'de İkinci Haçlı Seferi sırasında, Sicilyalı II. Rugerro, Bizans ipek üretiminin iki önemli merkezi olan Korint ve Thebes'e saldırarak, dokumacıları ve teçhizatlarına el koymuş, Palermo ve Calabria'da kendi ipek işlerini kurdurmuştur. 1204 yılında ise Konstantinopolis'in Dördüncü Haçlı Seferi (1202-1204) kuvvetleri tarafından alınması ve Bizans topraklarında Latin İmparatorluğu (1204-1261) ile diğer "Latin" devletlerinin kurulmasının ardından, Bizans ipek endüstrisi sınırlanmış, sadece yerli lüks pazara  ipek tedarik etmek zorunda kalmış ve Avrupa ipek dokumacılığı ve tasarımında liderlik Sicilya ve yükselen İtalyan Lucca ve Venedik merkezlerine geçmiştir. 

      

İpek kültürü Avrupa'da yüzyıllar boyunca, özellikle İtalyan şehir devletlerinde ve 1480'den itibaren de Fransa'da gelişti. 1856'da Fransız ipek üretimi , hasat edilen yaklaşık 40.000 ton koza ile zirveye ulaştı ve Fransa'yı Çin ve İtalya'nın önünde dünyanın önde gelen üreticisi yaptı. Lyon ipekleri uluslararası üne kavuştu. Ancak 1854'te tedavisi hala tam olarak bilinmeyen ve böceklerin aşırı sıcağa, soğuğa ya da rutubete maruz kalması, havalandırma eksikliği, böcek yoğunluğu ve sıkışıklık, böceklerin aç kalması, kötü beslenme gibi nedenlerden kaynaklanan yıkıcı bir ipekböceği vebası ortaya çıktı. Fransa ve İtalya’da ortaya çıkarak küçük Asyaya yayılan ve neredeyse dünya ipek üretimini bitme noktasına getiren bu ipekböceği vebasının nedeninin bulunması için  (karataban ve ardından görülen baygınlık hastalıkları), 1865'te  Fransa devleti  Louis Pasteur’ü görevlendirdi. 
                                

Pasteur o dönemde yaptığı yenilikçi tekniklerle hastalığın nedenini keşfetti ve bir kontrol yöntemi geliştirdi. Louis Pasteur, mikroskop altında nosema hastalığına sahip solucanların parlak cisimcikler geliştirdiğini fark etti ve hastalığın hem kalıtsal hem de bulaşıcı olduğunu gösterdi. Çözüm olarak sağlıklı ipekböceği yumurtalarının korunmasını sağlamak için hücresel yumurta üretim yöntemini geliştirdi. Dişi güveleri izole ederek yumurtalarını ayrı ayrı bırakmalarını sağladı. Yumurtladıktan sonra dişi güveleri öğüttü ve mikroskop altında inceledi. Parlak cisimcikler görülürse yumurtaları yok etti, aksi takdirde üreme için sakladı. Bu basit süreçler ipek endüstrisini yıkımdan kurtardı. Ancak ayni şey Fransa için pek geçerli olmadı. Zira 1865'ten itibaren pebrine ve flacherie gibi hastalıklar ipekböceklerini yok etti ve Fransız ipekböcekçiliğinin çökmesine neden oldu. Louis Pasteur'un teşhis ,tedavi ve müdahalesine rağmen, üretim 1875'te sadece 2000 ton kozaya düştü. İtalyan endüstrisi toparlandı, ancak Fransa endüstrisi asla eski gücüne ulaşamadı. Ardışık salgınlar Fransız ipek iplik fabrikasına son darbeyi vurdu.Diğer taraftan bu çalışma sadece hastalığa çözüm yolları bulmamış ayni zamanda bulaşıcı hastalıkların incelenmesinin önünü de açmıştı. 

Asya'dan gelen daha ucuz ipekle rekabet edemeyen ipek fabrikalarının çoğu 20. yüzyılın ilk yarısında kapandı. Bu arada Japonya ipekböcekçiliği yöntemlerini modernize ediyordu ve kısa sürede dünyanın ham ipeğinin büyük bir bölümünü tedarik eder hale geldi. II. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında çorap ve diğer giysilerin yapımında naylon gibi yapay liflerin kullanılması ipek endüstrisini büyük ölçüde azalttı. Yine de ipek önemli bir lüks malzeme olarak kaldı ve Çin, Japonya, Güney Kore ve Tayland'ın önemli bir ürünü olmaya devam ediyor. 

Etimolojik Kökeni

İpek kelimesinin türediği ip kökünün MÖ 3000-3500’lü yıllarda Sümerce metinlerde dib şeklinde geçtiği ve adak-ayak kelimesindeki d>z>y değişme seyrine paralel olarak ilerleyen zamanda Eski Türkçede yib şeklini aldığı bir gerçektir. İpek kelimesi Türkçedir. İp isim köküne küçültme eki –ek’in gelmesiyle oluşmuştur.Kelime, Azerbaycan Türkçesinde ipäk, Türkmen Türkçesinde yüpek, Kazak Türkçesinde jibek, Kırgız Türkçesinde cibek, Başkurt Türkçesinde yibäk, Tatar Türkçesinde cifäk, Özbek Türkçesinde ipäk, Uygur Türkçesinde ipäk, Nogay Türkçesinde yibek/şille, Altay Türkçesinde yibek, Şor Türkçesinde çibek, Sagay Türkçesinde çibek/mangıs , Hakas Türkçesinde Çibek, Çuvaş Türkçesinde purşan şeklindedir. Bu bize kelimenin Türklerin yaşadığı bütün coğrafyada ses değişiklikleri ile ortak bir kullanıma sahip olduğunu gösteriyor. Sadece Sagay Türkleri çibek yanında mangıs kelimesini de kullanırken Çuvaşlar pursan kelimesini kullanmaktadırlar.

İpek yukarıda belirtildiği gibi türkçe’nin çeşitli lehçelerinde farklı  telaffuzlarla söylenen bir kelime olsada ipeğin bugün bilimsel adı olan Latince ser(icum) Farsça’ya sere “beyaz ipekli şerit” şeklinde geçmiştir. Sericum kelimesi ise Roma kaynaklarında Uzakdoğulular’a verilen Ser(um) adından gelmektedir. 

İpek kelimesinin farklı lehçelerinden başka telefuzları olmasına ve latince de bir bir sericum kelimesine anlamca bağlı olmasına karşılık Divanu Lügati’t-Türk’e göre Türk kültüründeki ipeğin yerine 17 farklı kelime ve bir fiil  kullanılmıştır. Bunlar;

agı: ipek kumaş (Ercilasun-Akkoyunlu 542), 

ay: turunç renkli ipek (Ercilasun-Akkoyunlu 2014: 565), 

barcın: ipekli kumaş,

ipek (Ercilasun-Akkoyunlu 2014: 574), 

çınaxsı: nakışlı Çin ipeği

çit: üzerine nakışlar basılmış Çin ipeği

edh: ipekli kumaş gibi dokuma cinsinden olan bütün şeyler

eşgürti: ipek cinsinden işlemeli bir Çin

xulın: değişik renklerde olan ve Çin’den getirilen bir ipek

kaçaç: bir Çin ipeklisi

kafgar: behreman ipeği

mındatu: ipek  

taxçek: bir tür Çin ipeği

taxtu: eğrilmeden önceki ham ipek

torku: ipek

züngüm: bir tür Çin ipeği

sakalduruk: başlık sıkı dursun ve düşmesin diye çene altından bağlanan ipekten örülmüş ip

çikin: altın ipekle ipekli kumaşı nakışlama; altın ipekle kumaşa işlenen tasvir  

çikne-: altın ipekle kumaşı işlemek

 

İpek üretimi

İpek bilimsel ismi Bombyx mori olan ipek böcekleri tarafından üretilen, protein yapısındaki liflerdir. Farklı böcek ve örümcek türleri tarafından da üretilebilir. Ancak dünyadaki ipek üretiminin başlıca kaynağı ipek böcekleridir. İpek böceklerinin larvalarını korumak amacıyla etraflarına ördükleri kozalar ipek liflerinden oluşur. Günlük hayatta kullandığımız ipek bu kozalardan elde edilir.

   

İpek lifleri başlıca iki proteinden oluşur. Ancak temel bileşeni fibroin proteinidir. Suda çözünmeyen bir protein olan fibroinin yoğunluğu yüksektir. İşlenmemiş ipeğin yaklaşık %75’ini fibroin oluşturur. Serisin ise yapıştırıcı görevi yaparak fibroin proteinlerini bir arada tutar ve büyük kısmı ipek liflerinin dış kısmında bulunur. Serisin esnek olmayan, kırılgan bir maddedir. Aynı zamanda antibakteriyel özellikte, morötesi dalga boyundaki ışınlara karşı dirençli, nem alıp verebilen bir yapıdadır. Ancak ipek böceği kozasından ipek elde edilmesi işlemi sırasında, ipeğe parlaklık kazandırmak için uzaklaştırılır. İpek böceği daha sonra 3-8 gün süreyle yaklaşık 300.000 kez dönerek kozayı oluşturur. 
                                             

İpeği oluşturan İpek güvesinin yaşam döngüsünde dört aşama vardır:

1. Yumurtadan çıkan böceğin Larvaya veya tırtıl haline gelme aşaması

2. Kozasını örerek pupaya dönüşme aşaması

3. Pupanın, güve olarak kozadan çıkması

4. Çiftleşme sonrasında Dişi güvenin yumurta bırakarak yaşam döngüsünü sürdürmesi


Yumurta ve Larva aşaması;

İpekböcekleri çevre koşullarına karşı hassas canlılardır, bu nedenle ipek böceklerinin yetiştirileceği yer serin, sessiz, kötü kokulardan uzak, sineklere karşı korumalı, dezenfekte edilmiş, sıcaklık ve nem ayarı yapılabilen bir yer olmalıdır. Ayrıca ipekböceği yetiştiriciliği için kullanılan aletler de temiz olmalıdır.

Dişi İpekböceği güvesi  genellikle yılda üç kez yumurtlar ve  yaklaşık 350 ila 400 yumurta bıraktıktan kısa süre sonra ölür. Kalıtsal enfeksiyona maruz kaldıklarından, enfekte güvelerin yumurtaları yok edilir. Yumurtalardan yaklaşık 3 mm büyüklüğünde larvalar çıkar. Yaklaşık 20 ila 30 gün boyunca özenle beslenirler ve günde ortalama beş kez doğranmış dut yapraklarıyla beslenirler. İdeal sıcaklık 23C-27C, nem %65-80 olmalıdır.

Bir ipekböceğinin yumurtadan çıkmasından ipeği bırakmasına kadar geçen ortalama yaşam döngüsü yaklaşık 23-25 gündür. İpekböcekleri bu devrede dört kez deri, tüy değiştirerek beslenir ve büyürler. Deri değiştirme safhası (uyku) yaşa göre 24 ila 48 saat kadar sürer. Bu safhada ipekböcekleri yaprak yemez ve hareketsiz kalırlar. İpekböceğinin uyku safhaları arasında kalan yem yediği sürelere yaş denir.  Her deri dökmede, ipekböceklerinin 1 yıl yaş aldığı  var sayılır. Kuluçkadan 1. uykuya kadar geçen süreye 1. yaş, 1. ve 2. uykular arasında 2. yaş, 2. ve 3. uykular arasında 3. yaş, 3. ve 4. uykular arasında 4. yaş, 4. uykudan koza örmeye kadar olan süreye de 5. yaş diyoruz. İpekböcekleri gün boyunca ve gece boyunca, olgunluğa bağlı olarak yaklaşık 6-16 öğün yemek yerler. Ancak, tüy dökmeden yaklaşık 2 gün önce, ipekböcekleri yemeyi bırakır ki bu durum uyuyan ipekböcekleri olarak da bilinir.

İpek böcekleri sadece dut yaprağı yedikleri ve konukçularına(dut yaprağı) kesin bağlılık gösterdikleri için monofadtırlar. İpek böceklerinin bsenleri olarak dut yaprakları yağmur veya ıslak çiğ olduğunda değil, serin olduğunda toplanmalıdır. Sarı, kirli, ıslak, enfekte olmuş, ezilmiş yapraklar kullanılamaz. Yapraklar ipek böceklerinin yaşına göre toplanmalıdır; 1 ila 3 yaşındaki ipek böcekleri protein açısından zengin, yumuşak, lif açısından düşük ve pipo tütünü gibi ince kıyılmış genç dut yapraklarını yerler; 4 yaşındaki ipek böcekleri koyu yeşil renkli dut yapraklarını yerler; 5 yaşındaki ipek böcekleri daha yaşlı, daha lifli dut yapraklarına ihtiyaç duyar. Bu yaş  ipekböceklerinin en hızlı ve en güçlü yediği yaştır. Uykuya giden ipekböceği özellikle ağız kısmından belli olur. Son yaşlar dediğimiz 4 ve 5. yaşlarda küçülerek adeta bir nokta haline gelen ağız kısmından uykuya giden ipekböceğini tanımak çok kolaydır. İlk yaşlarda ise deri renginin değişmesi, baş kısmının irileşmesi ve şeffaflaşması, ağzın küçülmesi uykuya gidişin belirtileridir. Dört deri değişiminden veya tüy dökümünden sonra solucan yaklaşık 9 cm uzunluğunda tam büyümeye ulaşır. Bu aşamada yemeğe olan ilgisi sona erer ve kozasını örmeye hazır hale gelir. İpekböceği yumurtadan çıktığı zamandan yemeyi bırakıp, rengini değiştirdiği zamana dek ilk ağırlığının yaklaşık 10.000 katı ağırlığa sahip olur. İpekböceği, tırtılın çenesinin altında memecik adı verilen küçük bir açıklıktan protein benzeri bir madde salgılamaya başlar. Bu salgı havayla temas ettiğinde katılaşır.  Koza aşaması sonrasında artık  olgunlaşarak yem yemeyi kesen İpekböceklerinin koza örecekleri askı dönemi başlar. İpekböceğinin tek gıdası dut yaprağıdır ve bir kutu ipekböceği için yaklaşık 500 kilogram dut yaprağına ihtiyaç vardır. Eğer şansınız varsa, ipekböceği yetiştirme evinde, yüzlerce ipekböceği dişinin dut yapraklarına sürtünerek çıkardığı mırıltıyı duyabilirsiniz.

 

Pupa ve Koza aşaması

Beşinci yaş sonunda ipekböcekleri yem yemeyi keserek kendilerine koza örecekleri uygun yerler aramaya başlarlar. Bu hale gelmiş olan ipekböceklerine olgun ipekböceği denir. Olgun ipekböceklerinin vücutları kısalır. Renkleri hafifçe sararır. Işığa karşı tutulup bırakıldıklarında şeffaflaşmış gibidir.

 

İpekböcekleri olgunlaşmadan önce askı dediğimiz ve ülkemizde bitkisel askı olarak kullanılan meşe, hardal, katır tırnağı, pırnar ve pürenden yapılan ipekböceklerinin üzerinde koza öreceği askılar hazır olmalıdır.

Askı döneminde sıcaklık ve nem koza kalitesini etkileyen en önemli unsurlardır. Özellikle kozanın örüldüğü ilk 3-4 günlük sürede sıcaklığın 23-24 derece nemin de %70'in altında olmasına dikkat etmek gerekir. Sıcaklık 20 derecenin altına düşerse soğuk nedeniyle koza örme tamamen durur.

Kozaların hasadı için en uygun zaman askı başlangıcından itibaren 8. ve 9. ncu günlerdir. Sıcak bölgelerde bu süre biraz daha kısaltılabilir. Ancak hasattan sonra pazara götürülüp satılması 10-11 günden geriye bırakılırsa kozaların ağırlık kaybedeceği unutulmamalıdır.  Bir pupanın güveye dönüşmesi yaklaşık 14 gün sürer. Güveler kozadan dışarı uçup ipeğe zarar vermemesi için kozalar kesilir ve kozalarını ördükten hemen sonra pupaların buhar veya sıcak su ile öldürülmesi gerekir.

İpekböceği düzenli olarak üç dört gün boyunca vücudunu yaklaşık 300.000 kez sürekli olarak 8 rakamı şeklinde döndürür ve sonrasında 800-1000m uzunluğunda bir ipek ipliğine dönüşecek salgısı ile kozayı örer, bu esnada kendi etrafına sarılır ve sonra pupa olur. Salgılandıklarında sıvı kristal yapıda olan ve hava ile temasa geçtiğinde sertleşen fibroin ile ipek liflerini bir arada tutan yapışkan ve bağlayıcı özelliği olan sersindir. İpekböceği tırtılı, kendisini uzun, sürekli bir lif veya filament üreterek ve bununla çevreleyerek kozasını oluşturur. Böceğin içindeki iki büyük bezden gelen sıvı salgılar , kafadaki tek bir çıkış borusu olan iplik memesinden çıkar, havaya maruz kaldığında sertleşir ve fibroin adlı bir protein materyalinden oluşan ikiz filamentler oluşturur. İkinci bir bez çifti, iki filamenti birbirine yapıştıran yapışkan bir madde olan serisin salgılar. İpek filament, serisin, yani yapışkan bir madde tarafından bir arada tutulan iki fibroin ipliğinden oluşur. Filamentin tek bir sürekli iplik olarak açılmasına izin vermek için serisinin yumuşatılması gerekir, bu nedenle kozalar ayrıldıktan sonra bir dizi sıcak ve soğuk daldırmaya tabi tutulurlar.

Çiftleşme ve yaşam döngüsü

Cinsiyet ayrımı yapılırken pupaların sırtına bakılarak yapılır. Krizalit, bazı böceklerde tırtılın kendi çevresine ördüğü koza içindeki devinimsiz, kelebeğe ya da böceğe dönüşme evresindeki durumu olup pupa olarak da bilinir. Pupa döneminden sonraki 8. günde çitleştirme yapılır.

İpek güveleri uçamazlar çünkü vücutları kanatlarına göre çok ağırdır. Dişi  ipek güveleri çiftleştikten hemen sonra ölürken, tek bir dişi ipek güvesi ölmeden önce 300 ila 500 arası minik yumurta bırakır. Kuluçka, ipekböceği yetiştiriciliğinin ilk ve en önemli olan safhasıdır. Toplu iğne başı büyüklüğündeki ipekböceği yumurtalarının 20.000 tanesi yaklaşık 12-13 gram ağırlığındadır. Yumurtalar ilkbaharda ipekböceklerine dönüşür ve döngünün tamamı yaklaşık iki ay sürer. Erkek güveler antenleri ile dişi güvelerin feromonlarını bir kilometreden fazla mesafeden algılayabilir.

27. günde, pupa döneminde yapraklardan ayrılırlar ve koza yapabilecekleri bir köşe ararlar. Yirmi dört saat içinde ve üç gün içinde koza, fıstık kabuğu büyüklüğüne ve şekline tamamlanır.  Yaşam döngüsü bu noktada fırınlama veya boğma olarak bilinen bir işlemle sonlandırılır. Kozanın içindeki pupalar, müdahale edilmediği takdirde kozadan çıkmak için, filamenti çözen proteolitik enzimler salgılayarak kozayı kırarlar ve iki hafta içinde güveye dönüşürler.Bu enzimler ipeğe zarar verir ve ipek liflerinin bir milden uzun bir uzunluktan rastgele uzunlukta parçalara ayrılmasına neden olabilir, bu da ipek ipliklerinin değerini ciddi şekilde azaltır, ancak bu hasarlı ipek kozaları hala Çin'de ve başka yerlerde yorgan, ceket vb. için "doldurma" olarak kullanılmaktadır. 

İşleme ve sınıflandırma İpek ipliği üretimi,

Kozalar normal ve anormal kozalar olarak  ayrılırlar.  Taze kozalar normal olarak ham ipek üretmek için sarılabilir ancak anormal kozalar satılamaz.   Anormal kozalar; çift koza, delikli koza, içi ve dışı kirli koza, ince uçlu koza, ince-orta koza, bozuk şekilli koza vb.'dir. Kozaların ilk seçiminden sonra kurutulmaları gerekir. Koza kurutmanın ilk amacı, koza kalitesinin korunması, koza sarma koşullarının korunması ve uzun süreli depolamanın neden olabileceği zararların önlenmesidir. Kurutulmuş kozanın saklandığı depolama koşulları kozanın küf ve haşerelerden zarar görmeden uzun süre saklanabilmesini sağlayacak şekilde tasarlanır. Yüksek kaliteli ham ipek üretmeyi amaçlayan modern fabrikaların çoğunda, kozalar görsel inceleme veya mekanik testlerle derecelendirilir ve gerekli oranlarda karıştırılır. Buna koza karıştırma veya harmanlama denir ve sarmanın hızını ve homojenliğini sağlamak ve ham ipekte istenilen etkiyi elde etmek için yapılır.

İpek güvesi pupaları yenilebilir böceklerdir ve bazı kültürlerde yenir:

Hindistan'ın Assam kentinde ipek çıkarmak için kaynatılırlar ve kaynatılan pupalar doğrudan tuzla yenir veya atıştırmalık veya yemek olarak acı biber veya otlarla kızartılır. Kore'de kaynatılıp baharatlanarak beondegi (번데기) olarak bilinen popüler bir atıştırmalık yiyecek yapılır.

Çin'de sokak satıcıları kavrulmuş ipek güvesi pupaları satar. Japonya'da ipekböcekleri genellikle tsukudani (佃煮) olarak servis edilir, yani soya sosu ve şekerle yapılan tatlı-ekşi bir sosla kaynatılır. Vietnam'da buna ' denir, genellikle kaynatılır, balık sosuyla baharatlanır, sonra sotelenir ve pilavla ana yemek olarak yenir. Tayland'da kavrulmuş ipekböceği genellikle açık pazarlarda satılır. Ayrıca paketlenmiş atıştırmalık olarak da satılırlar.

Evcil ipek güveleri uçamadığından, erkeklerin eş bulmak için insan yardımına ihtiyacı vardır ve potansiyel avcılardan korkmaz. Doğal renk pigmentleri de kaybolmuştur, bu nedenle evcil ipek güveleri lösistiktir, çünkü yalnızca esaret altında yaşadıklarından kamuflaj işe yaramaz. Bu değişiklikler B. mori'yi hayatta kalmak için tamamen insanlara bağımlı hale getirmiştir ve vahşi doğada bulunmaz. 

Dünya İpek Üretimi

B. mori kozası ile 300 ila yaklaşık 900 m (1.000 ila 3.000 ft) uzunluğunda ham ipek ipliği elde edilir. Lifler çok ince ve parlaktır, yaklaşık 10 μm (0,0004 inç) çapındadır. 1 pound ipek (0,4 kg) yapmak için yaklaşık 2.000 ila 3.000 koza gerekir. 2024 yılı dünyada yaklaşık 92 milyon kg ham ipek üretilmiştir. Bu da yaklaşık 450 milyar koza gerektirir. Bu ise yaklaşık olarak 60 000 ton ipek demek olur ki bu miktar ipek ile yaklaşık 15 milyon metrakare ipek kumaşa karşı gelir.
Dünya İpek pazarının büyüklüğü 2022 yılında 17.2 milyar USD olup 7,5% bileşik büyüme hızı ile 2030 yılında 28,5 milyar USD ulaşması bekleniyor. 

Dünya da en önemli İpek üreticileri Çin, Hindistan, Özbekistan, Brezilya, Japonya, Kore, Tayland, Vietnam ve İrandır. Bunun dışında Kenya, Botswana, Nijerya, Zambiya, Zimbabve, Bangladeş, Nijerya, Kolombiya, Mısır, Nepal, Bulgaristan , Türkiye ve malezya gibi ülkelerde de silk böcekçiliği yapılmaktadır. 

İpek, küresel tekstil pazarında küçük bir yüzdeye sahip olsa da - %0,2'den az (ithalatçı ülkelerin çoğunda bitmiş ipek ürünlerine ilişkin güvenilir veriler bulunmadığından kesin küresel değerin değerlendirilmesi zordur) - üretim üssü dünyada 60 ülkeye yayılmıştır.  Başlıca üreticiler Asya'da olmakla birlikte (dut üretiminin %90'ı ve dut dışı ipeğin neredeyse %100'ü), son zamanlarda Brezilya, Bulgaristan, Mısır ve Madagaskar'da da ipekböcekçiliği endüstrileri kurulmuştur.  İpekböcekçiliği emek yoğun bir iştir.  Çin'de ipek sektöründe yaklaşık 1 milyon işçi çalışıyor.  İpek Endüstrisi Hindistan'da 7,9 milyon kişiye, Tayland'da ise 20.000 dokumacı aileye istihdam sağlıyor.  Çin, dünyanın en büyük ipek üreticisi ve dünya pazarlarının baş tedarikçisidir. Hindistan dünyanın ikinci büyük üreticisidir.  İpekböcekçiliği kırsal nüfusun istihdam edilmesine, büyük şehirlere göçün önlenmesine ve ücretli istihdamın sağlanmasına yardımcı olabilir; tekstil endüstrisine hammadde sağlarken küçük yatırımlar gerektirir.

2016 yılında yaklaşık 2 milyon ton olan dünya İpek üretimi Çin’deki çok ciddi üretim düşüşleri ile 2024 yılında 94000tona gerilemiştir. Bu düşüşün ana nedenleri arasında çevre kanun ve standartlarındaki gelişmeler, Hindistan ve Kore gibi ülkelerden gelen rekabet ve artan üretim, küçük üretim tesislerindeki verimsizlik, artan maliyetler ve global pazardaki rekabet güücünün zayıflaması sayılabilir. Dünya ham ipek fiyatları aralık 2024 itibari ile ülkelere bağlı olarak 60-90 USD/kg arasında değişmektedir.

 

İpek Ölçüm birimleri

Serisin içeren ipeğe ham ipek denir. İşleme sırasında koruma sağlayan bu sakızlı madde genellikle iplik veya kumaş aşamasına kadar tutulur ve ipeğin sabun ve suda kaynatılmasıyla çıkarılır, bu nedenle ham ipeğin işlemler sonrasında ağırlığı yüzde 30'a kadar azalır. Bükülmüş ipek ise, hasar görmüş kozalardan elde edilen veya işlem sırasında kırılan kısa uzunluklardan iplik yapmak için birlikte bükülerek yapılır. İpek filament ipliğinin kalınlığı, 9.000 metre (9.846 yarda) uzunluk başına ağırlık gramı sayısı olan denye cinsinden ifade edilir. İpek bazen -ağırlıklandırma adı verilen bir işlemle- ağırlığı artırmak, yoğunluk eklemek ve döküm kalitesini iyileştirmek için metalik tuzlar gibi bir son işlem maddesiyle işlenir. Denye terimi, küçük değerde (1⁄12 sou değerinde) bir madeni para olan Fransız denyesinden gelir. İpliğe uygulanan denyenin ağırlığının 1⁄24 ons'a (1,2 g) eşit olması sağlandı.

1 denier= 1 g / 9,000 m= 0.11 mg/m dir.

Genel olarak ipek dokuma iplikler 20/22 iplikle başlar ve 240/264 denyeye kadar çıkar. İpek kumaşlar ise 35/40 momme ham ipekten başlayarak  3/5 momme Gauge ipeğe kadar incelirler.

Momme, gerçek ipek için ağırlık ölçü birimi olarak kullanılan Japonca bir kelimedir. Genellikle mm olarak kısaltılan Momme, 45 inç x 100 yarda boyutunda bir kumaş parçasının pound cinsinden ağırlığı olarak tanımlanır. Bu inanılmaz derecede uzun bir kumaş parçası; yaklaşık bir futbol sahası uzunluğunda! Çarşaf boyutuna daha yakın bir ifadeyle ifade edersek: bir momme metrekare başına yaklaşık 4.340 grama eşittir. Sekiz momme kumaşı, metrekare başına yaklaşık 1 ons veya metrekare başına 35 gram ağırlığındadır.

1 momme= 1m2=4.3gr

 

İpek ve Karbon salınımı

İpeğin karbon salınımına baktığımızda ise yaygın anlayıştan farklı olarak pamuktan (8,3Kg CO2e daha az (6,3Kg CO2e) ve yünün (13,8kgCO2e) yarısına yakın bir karbon emisyonu oluşturmaktadır. Bu yayınım yünde 70km lik bir sürüşe ipekte ise 38km lik bir süreşe karşı gelmektedir. Bu yayınım ise polyesterde 6,4kg CO2e emisyon ve 32km sürüşe karşı gelmektedir.

Not: Yukarıdaki yazı aşağıda belirtilen kaynaklar ve internetteki açık kaynaklardan elde edilen bilgiler kapsamında hazırlanan bir derleme olup bilgilendirme amacı ile hazırlanmış olup bilimsel bir iddia ve açıklama taşımamaktadır. Buna karşılık yukarıdaki yazı ve fotoğrafların bir başka yerde yayınlanması durumunda http://www.thefad.co linki referans olarak verilmelidir.

Kaynaklar:
https://www.gbif.org/species/112871225
https://www.tarimorman.gov.tr/Konular/Hayvancilik/Ipek-Bocekciligi
https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/ipek-bocekleri-nasil-ipek-uretir
https://foxandchave.com/blogs/all/the-history-of-silk-part-one?srsltid=AfmBOorbv_bhmsPo-pT9e0o-QUsZgjS_2a9u0QCYUtEDoxhH0m3K06ee
https://thesilkmuseum.com/education/history-of-silk/
https://bowties.com/blogs/the-gentlemans-guide/history-of-silk?srsltid=AfmBOor8G_vRzMt6gHLu3CyWQ8zXEzwJlYmwD_MzweNcIJ02DHJb5UzC
https://islamansiklopedisi.org.tr/ipek
https://sarahtuckercollege.edu.in
Çeşitli Wikipedia ve diğer internet açık kaynakları
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.